Akılcı-duygusal yaklaşımın (Rational- Emotive Therapy- RET) kurucusu 1913 yılında Pittsburgh'da doğan Albert Ellis'dir. Psikanalizin yüzeysel ve bilimsel olmayan bir tedavi şekli olduğuna inanan Ellis 1955 yılında hümanistik, felsefi ve davranışsal yaklaşımları birleştirerek akılcı duygusal (RET) görüşü ortaya koymuştur .
RET öğretici, yöneltici ve düşünceyle ilgili olduğu kadar duygularla da ilgilidir. Bilişlerin (düşüncenin), duyguların ve davranışların önemli ölçüde birbirlerine etki ettikleri ve karşılıklı neden sonuç ilişkisine sahip oldukları varsayımına dayanmaktadır.
RET'in temel varsayımı duyguların, inançlar, değerlendirmeler, yorumlar ve davranışlardan etkilendiğidir. Ellis, bireylerin rasyonel (akılcı) olduğu gibi rasyonel olmayan inançlara da sahip olduğunu öne sürer. Bu nedenle akılcı duygusal terapi sürecinde danışanlar, kendi kendilerine kazandıkları ve pekiştirerek kalıcı hale getirdikleri irrasyonel inançları belirleme ve değiştirme için gerekli becerileri öğrenirler. Terapi bir eğitim süreci olarak görülmekte ve danışman ödev veren, doğru düşünme için stratejiler öğreten bir öğretmen rolünde, danışan ise öğrenci rolündedir. Danışan bu süreçte elde ettiği becerileri günlük yaşamda da uygulamaktadır.
Kendinden sonraki bilişsel kuramlara öncülük eden akılcı-duygusal yaklaşım, daha çok entelektüel tekniklere önem vermesi, ev ödevleri vererek danışma sürecini dışarıya taşıması ve danışmanın fazlaca etkin olması bakımından eleştirilmiştir.